Cumartesi, Şubat 25, 2006

AKŞAM EVİNE GELMİŞ PART-4

Hadi dedi.Şu keşfi bitirelimde size bir kahve ısmarlıyayım.Taaaaa gözlerinin içine bakıyordu kadın.O kadar heyecanlandı ki sadece gülümseyebildi .Akşam üstüne kadar çok sıkı çalıştılar.Hep iş konuştular.Çok da keyifli geçti herşey.Akşamüstü iş bittiğinde, kadın hadi bakalım dedi.Yorgunluk kahvesine gidiyoruz.Onunla Yemen'e bile giderdi ama böyle demedi.Hadi bakalım emir büyük yerden buyrun gidelim dedi.
Yolda yine iş konuştular.
Kadın onu çok güzel bir mekana getirmişti.Taban rengi kırmızı ,masalar krem, etraftaki objelerse kırmıznın ve kremin tonlarından oluşuyordu.Özellikle köşelere yerleştirilmiş abajurlar bir sanatçının elinden çıktığını haykırıyordu.Duvarlar karşılıklı olarak kırmızı ve krem boyanmıştı.Tepede aydınlatma elemanı olmadı için tavandan aşağıya çeşitli taşlardan oluşturulmuş ipli sarkıtlar bırakılmıştı.Amatis, kehribar,olltu bile vardı.Ve fonda tango çalıyordu.Mekandan çok etkilenmişti doğrusu.
Kahvelerini söylediler yine koyu bir sohbet başladı.Zaten hiç susmuyorlardı.Söz bir şekilde ilişkilere geldi dayandı.Adam dediki ,bazen o'nu bulursunuz, işte bu o dersiniz ama o ellerin olmuştur bile.Yaşam bazen umutsuz kılıyor insanı.Kadın öylemi oldu sizde ? dedi.Bilemiyorum dedi adam.O mu değil mi bilmiyorum.Belki o'na bu kadar hasret kalmak beni sarhoş eden bilemiyorum....Doğru olabilir dedi kadın ciddi bir ifade ile.Bilirsiniz "Tarla Kuşuydu Juliet" diye bir oyun vardır.Romeo ve Juliet yazıldığı gibi bitmemiş, sonunda birbirlerine kavuşmuşlar ve evlenmişler.Aradan yıllar geçmiş , Juliet'in elinde bir içki kadehi, saçında bigudiler olduğu halde oyun başlar..Arkasındanda sahneye şişmanlamış ve kelleşmiş Romeo girer.Eski şiirler sözler bitmiş yerine birbirine lanet okuyan , her fırsatta kavga eden yıllanmış bir çift gelmiştir.Oyun öylece devam eder.Aşkın en büyüğü ya da tutkunun kavuşulamayan ,hep hayal edilendir.Belki de onunla bir hafta geçirseniz gerçek çıkacak ortaya....Birbenbire sustu kadın , sanki fazla konuşmuş açık vermiş gibi sustu.Adamsa dikkatle onu dinliyor dinlerkende izlemekten kendini alamıyordu.Adam tüm cesaretini topladı ,size de mi öyle oluyor? dedi.
Sanki perde inmiş gerçekler çıkmıştı ortaya, kadın hiç tereddüt etmeden evet dedi.Onunla zaman geçirmekten konuşmaktan o kadar mutluyum ki ama gerçek hayatta bu nasıl olurdu bilemiyorum.Aslında pek de iyi olmayacağı yolunda bir teorim bile var.Adam şaşırdı.Neden böyle düşünüyorsunuz ben tam tersini düşünürdüm.? Çünkü dedi kadın, karakterlerimiz çok benziyor.Aynı karakterde iki insan aşık olursa çok acı çeker.Farklı olmak gerekir.Farklı olduğunuzda bir tarafınızı diğeri idare edebilir.Ama karakteriniz çok benziyorsa taktik aynı,inat aynı olmaz yani.
Adam hak verdi ama vermek istemiyordu.Haklı olabilirsiniz hiç mi yolu yoktur sizce dedi.Kadın, eğer başkaları olmasaydı bu fotoğrafın içinde bu iki insandan başka denemeye ve acı çekmeye değerdi bence.Bu fotoğraf kalabalık olmaz.
Sanki konuştukarı kendileri değildi hiç isim geçmiyordu.Ama bal gibi aşklarını konuşuyorlardı.Adam dediki ben bu fotoğraftaki herkesi yok sayabilirim.Bu kentten gidebilirim,herşeyi yapabilirim sadece o istesin yeter.Tüm yaşamımı değiştirebilirim inanın bana.
Kadın elini adamın eline koydu.Siz çok özel bir insansınız umarım o kişiyi en kısa sürede bulursunuz dedi.Adamın içi yandı.Elinin üstünde ki eli tuttu.Sıkı sıkı tuttu.O son nefesiymiş gibi tuttu..Hayata tutunur gibi tuttu.Lütfenn dedi..Bir şans verilse..Kederle başını iki yana salladı kadın.Olmaz dedi.Çok da net söyledi.Heyacanların peşinden gidecek yaşı çoktan geçtik maceraya gerek yok..Elini elinden çekti kadın.Sevgi ile yüzüne bakıyordu adamın ama hiç bir aralıkda bırakmıyordı.Zaten yeterince mağrur olan adam daha fazla yalvaramadı bu tavır karşısında.Kahveler aralarındaki sesizliğin sohbeti ile bitirildi.Hep sususldu , çok şey konuşuldu.Kalma zamanı geldi.Kadını öğlen yemek yedikleri ve arabasını park ettiği yere bıraktı adam.Tokalaşıp nezaket cümleleri söyleyerek ayrıldılar birbirlerinden.
Adam otomobili kullanıyordu ama nereye gittiğini bilmiyordu.Cep telefonu çaldı.Baktı ofisten arıyorlardı.Açtı ,işe dönmeyeceğini söyledi.
Eve gitmeye karar verdi.Otomobilinin yönünü eve çevirdi , radyoyu açtı...Kapattı...Eve gitmek istiyordu.Aklına başka bişey gelmiyordu.Kalbi bir elin içinde sıkışmış kalmıştı nefes alamıyordu.


YAZANIN NOTU: TO BE CONTINUED

Hiç yorum yok: