Çarşamba, Kasım 30, 2005

bagislayin ,ben yazmadım ama ,can dundar'in yazisi,..icime sinmedini okyun istedim

FIKRALARDA bile yoktur, yarim hamile olmak. Ama hayatta var.> Bu devirde kadin olmak, yari hamile olmak gibi bir sey. Ayni anda hem> hamile olmak, hem olmamak, hem de olmak-olmamak gibi yani...> Hem seksi ve erkeksi savasci Zeyna, hem de giyinip suslenip Ken'i> bekleyen Barbie Bebek olmak.> Hem erkeklerle, ayni okullarda esit sartlarda okumak. Hatta daha iyi> olmak. Hem de ise girebilmek icin patronlara 30'una kadarevlenmeme,> cocuk yapmama sozu vermek. Her sabah cocuklarinin anasi,sevdigininkadini> olarak uyanmak. Tum disi> icgudulerinle aynada hos birini gorene kadar cabalamak. Ve ardindanekmegin> pesine dusmek.> Erkek gibi calismak. Isinde mantikli.Disarda duygusal olmak.> Isinde atik, yirtici, tuttugunu koparan.> Evinde narin, hassas, sefkatli olmak.> Guzellik bir yere kadar deyip.> O bir yere bir turlu varamamak. Hic bitmeyen guzel, bakimli, ince,genc> kalabilme cabalari vermek. Kozmetiklere,estetik mudahalelere servet> yatirmak. Nice okullar, universiteler okumak.> Masterlar, doktoralar yapmak. Ama hayatin anlamini ille de bir erkekte> bulmak.> Hem saygideger es, muhtesem ev sahibi,basarili is kadini.> Hem de orospu olmak. Cok ciddi toplantilar, buyuk pazarliklar yapmak.> Bunlari yaparken giydigin ciddi pantolon takimlarin altina seksijartiyer> giymeyi unutmamak. Ah seni becermek icin ne taklalar atan buadamlarin,> senin namusunu korumak icin seferber olup kurallar koymasina gulmek.> Bu devirde kadin olmak. Ardi ardina degisimler gecirmek. Bitmektukenmek> bilmeyen sizofreniler yasamak.> Bu devirde kadin olmak. Dedim ya.. Yari hamile olmak gibi birsey.> Ayni anda hem hamile olmak, hem olmamak, hem de olmak-olmamak gibi....> Can D¿ndar

en erken yilbasi yazisi

Yilsonu geliyor, cok degil on gun sonra kutlama teraneleri baslar.Yilbasi saciniz nasil olsun,ne giyeceksiniz, he-she-it dergisinden yilbasi makyaji,kirmizi donlarin her cesidi ..
Aslinda guzel elbette.Insanlarin bir bahane bulup eglenmeleri savasmalarindan iyidir.Ancak anlamsiz abartili kutlamalar pek bir siritiyor olanlari izlerken.
Mesela hep seyi dusunmusumdur ,bir dugun salonunda ya da diskoda insanlarin tam costugu saatlerde pistin ortasinda danseden insanlarin uzaydan bi yerden seyredildigini dusunurum.İlkel kabilelerin torensel danslarindan cok da farkli bir goruntu yoktur heralde.Bana komik gelir hep.O grubun icinde olamamaya calisirim.
Mesela yılın son on saniyesi 10-9-8-7-6-5-4-3-2-1 yiiihuuuuuuuuuuuuuuu......!!!!!!!!!!!!
Mutlu yillar, cilginlar gibi ziplamalar..Neye zipliyoruz biz simdi?Neyi kutluyoruz.Kendimizden gecmiscesine hareketler yapmamiz icin ne oldu?Ya da icip kendimizden gecmemiz icin yilbasi sart mi? Elbette ben de her yil icinde oldugum sosyal grubun gerekleri dogrultusunda bir yilbasi organizasyonuna katiliyorum.Evde olanlarindan nefret ediyorum.Disarda olanlari daha cok seviyorum cunku bana dusen sadece eve gelip yatmak.Obur turlu ya evime gelenlere hizmet etmeliyim ya da hizmet edeni yalniz birakmamak icin sarhos kafa ile servis acip toplamaliyim.Ama disarda biyerde bu vicdani sorumlulugum olmadan kendi ruh halime gore geciriyorum bir sekilde.
Aslinda sozun ozu herkesin bir gune ayni misyonu yuklemesinden hoslanmiyorum.Hepimizin ayni seyi ayni anda hissetmesi imkansiz ..Gerek de yok zaten.Ogun eglenmek zorunda olmayi sevmiyorum.Eglenmek istiyorsam eglenirim bununda bir kriteri yoktur.
Simdi kafamda yillardir yapmak istedigim ama basaramadigim yilbasi hayalim yine canlaniyor yavas yavas.
Yilbasi olmus, biz evdeyiz,kutlama mesajlari yok..Kapi calmiyor..Televizyon acik evde cerezim ickim,herseyim var .Ustumde de pijamalarim.Gurultu yok.Abajurlarim acik, tepe lambam kapali, evim sicak ,biz mutluyuz.Hatta menude sebzeli bir yemek var et degil.Mezelerle karnimiz doymus bile.Canimiz istedigi zaman uyuyacagiz...
Ama belki haftaya bir bara gidip eglenme planlari yapariz..Sabaha kadar dans ederiz kimbilir...?

Salı, Kasım 29, 2005

Hiiiiiiiiiccc yazasim yok.Kafamda kirk tane tilki dolasiyor, kirkininda kuyrugu birbirine dolasiyor.Benim kafam hepsini bagimsiz kuyruk alani tahsis edecek kadar musait degil.Yapacak cok seyim var.Elbette en babalari isle ilgili olanlar, organize edilmesi gereken ve sonlandirilmasi sart olan bir dizi konu var ama ben oooyylleeee bos gozlerle konuları tekrar tekrar gozden geciriyorum.
Dun bir de bir musterim vardi ki gunumun ucte ikisini telefonla kalan ucte birini de bizzat odamda mahveden sahis. Neymis yaptimiz is hosuna gitmiyormus bizi mahkemeye verecekmis.Tamam sorun yok.Ver kardesim ama git bunlari avukatina anlat bana degil.Yapilabilecek herseyi yaptigim icin gonlum rahat tek istedigim kararindan caymadan mahkemeye gitmesi.O zaman muthis tatmin olacagim cunku alabilecegi hicbir sonuc yok.Ben de adamin yuzunu gormek icin sabirsizlaniyorum.Ama bu beyefendi sonuca gitmektense yargi ile beni tehdit edip ,"aman beyefendi yaman beyefendi biz ettik sen etme,biz sana soyle de bir kiyak yapalim bu konuyu unut" deyip tatmin edilmeye muhtac egosunu tatmin etmemi bekliyor.Ama ben de kuru gurultuye papuc birakacak goz var mi? (bakiniz kisisel profilim..iyi yurakli ama gerektiginde...) sonucta is hayatina yillarimizi vermisiz di mi ya.Ben ortami germeden tebessumle konustukca adamcagiz daracik kafasiyla onla dalga gectigimi dusundu.Oyle olmadigini ve sadece isimi yaptigini anladiginda ise ikinci randevuyu alarak gitti.Yani yine bizim hizmetimizi tercih etti.
E simdi ne denir bu adama? Yuh! denmeli bence.O kadar isin icinde bir hic icin vaktimi aldigindan dolayi..İcmedigim sigarayi efkarla bana yaktirdigindan dolayi.Ama asil yuh! bunca yil okuyup da adam olamamasina gitmeli bence.
Simdi gune basladik ve bakalim bugun neler gorecegiz.Dedimya hic yazasim yok.Anlatasim var.Yanimda anlatacagim kimse yok ben de size yaziyorum.Ben simdi su kirk tilkinin cobanligini yapmaya gidiyorum.Bakalim kacinin kurkunden kendime etol cikaracagim gun sonunda?

Pazartesi, Kasım 28, 2005

Amerika ve avrupada neredeyse her bireyin bir psikologu vardir.Turkiye'de buna pek rastlanmaz .Neden?Gorunen neden, insanlarin psikologdan yardim isteme noktasina gelmis olmalari bizim toplulumuzda bir nevi deliliktir.
Bana gore gorunmeyen diger bir sebep ise ,bizim toplulumuzun paylasma konusundaki comertligi...Simdi bir dusunun bakalim, bizim toplumumuzda insanlar ne kadar cok konusur paylasirlar.Bir kere altin gunleri var,oralarda yapilan dedikodular var.Kendi evimizi ve ozelimizi uygun buldugumuz bir ortamda rahatlikla anlatabilmek gibi bir erdemimiz(!) var.Sonra esnaf dedigimiz geleneksel bir olgumuz var,onlarin sabahlarini dukkanlarini actiktan sonra musteri beklerken kapının onune atilmis sandalyeler uzerinde yaptiklari sohbetler var.Okullarin her bir ogrenim duzeyinde, meslek gruplarinda ,ornekleri cogaltabilecegimiz insanin icice oldugu her ortamda paylasmanin dayanilmaz tadi var.Bu ortamlarda, parasizlik konusulur, otomobil sevdamiz konusulur, kaynanalar konusulur,esler konusulur,"milli piyango" hayalleri kurulur, mehmet efendinin yoldan cikmis kizi konusulur...Bu genis yelpazede dile getirilmemis o kadar az sey vardir ki.
Ne zaman isyerleri ishanlari oldu,mega marketler cogaldi,mahalle hayatindan site hayatina gecildi, medeniyet adina atladigimiz sinif bize bireylerin bunalimlari seklinde geri dondu.Simdi is var ,yetismek zorunda,is hayati var acigini verdin mi senin ustune bastigi gibi terfi alir,sitede kimi taniyorsun ki toplanip kisir gunleri yapacaksin.Zaten bunlara vakitde yok.
Yapacak cok is var.
Gittikce yalnizlasiyoruz.Anlatacak cok seyimiz var, ama anlatacagimiz kimse yok.Ne yapsak? Depresyona mı giriyoruz acaba?Bir doktora mi gorunsek..?Yok yok biz delimiyiz canim..Ama tek basina isin icinden cikamiyoruz ki..Evet evet bir doktora gitmeli.
...........................
.............
.......
Mahalle bakkallarinin bitmedigi,komsularin en iyi sirdas oldugu, kisir gunlerinin yapildigi ,yalin , basit, mutlugunda,mutsuzlugunda paylasildigi gunlerin devam etmesi dilegi ile..

Cumartesi, Kasım 26, 2005

Ben bu "murphey" denen bi adam varya.Ben bu arkadasa ve onun kanunlarina muhalifim .Kimdir bu abimiz, yada nedir, niye kanun hukmunde kurallar sıralamıs.?Ve neden bunlar hep tutuyor.?!
Ben dun ne dedim? Aksam evime gidip yatacagim dedim di mi? Yatamadim..Evime gidemedim ki yatayim.Toplantidan kacamadim.Sonrasinda da yemek vs derken eve gec dondum.Alkolde alinca uyanmak da da gucluk cektim.Bugun posa gibiyim.Ama aksama ve yarina dair hicbir planim yok..Hatta var var..Bir dakika..Aksam eve ugramadan aleme dalacagim..Cilginlar gibi gezip eglenecegim.Pazar gunu erkenden uyanip ,kahvalti bile yapmayacagim.Hic dinlenmeyecek hep kosturacagim.Ber aktif olacagim bir aktif olacagim ki ,ben bile kendime sasacagim.Iste boyle bir planim var.Murphey efendi duyuyosan eger lutfen kanunlar devreye girsin ve ben sana celme atayim. :))))))))))))))
Uykusuzluk ve yorgunluk bunyede salaklik olarak mi vucut buluyor ne?Kimle neyin kavgasini yapiyorum ben?
Zaten bugunlerde patlamaya hazir parca tesirli bomba tadindayim.Niyeki acep? Hic bilmiyorum gercekten.Ama tepki veresim var herseye.Donemsel biseydir umarim.Belki dinlenirsem gecer.Belki nedenini bulur onu hallederim.Belki ailemi gorursem gecer.Belki onlari cok ozledim.Belki ayriliktan nefret ediyorum.Belki ...belki ben annemi istiyorum.
Acayip yazasim var ama artik bundan sonrasini sacmalayacagim belli oldu.Ben gidip bir cay alayım Hakkı'ya (temizlik firmasinin elemani) odami temizleteyim.Haftabasi programimi yapayim.Belki kendime gelirim.Belki..bu belki krizi de burada biter. :))
Bir kelimeyi cok fazla tekrar edince anlamini nasil yitiyor değil mi? Belki...belki...belki....belki...belki..belki..belki... :)))))))))

Cuma, Kasım 25, 2005

Nasıl yogun bir iki gundu! Aman Tanrım...Gectimi gecmedi mi bilmiyorum. Şirkette degildim nerdeyse tum gun.Yapmam gereken isler vardi.Cok yoruldum ama iyi is cikardim sanirim.Aldigim tepkiler ve gorunen is o..
Calismayi seviyorum, birseylerle mesgul olmayi, birilerinin beni zorlamasini,zor durumlardan sik manevralarla kurtulmayi, sonuna kadar direnmeyi bazen yenilmeyi.Bence bir insanin biseyler olabilmesi hayatinin bir doneminde is yasaminin icinde olmasi sart. Hayata karsi idmanli oluyorsunuz o zaman.Ailenizin ve cikarsiz iliskilerin tadini daha iyi aliyorsunuz.Adam oluyorsunuz yani.
Ha bu arada hasta da olabiliyorsunuz.Uzerinizde bir kirginlik , grip olsam mi olmasan mi diye dusunen karasiz bir bunye.Yorgun bir vucut....Lafin ozu hasta oluyorun sanirim. :(( Aksam eve gidip (toplantıdan kacabilirsem eger) bitkisel ve kimyasal ilac takviyesi yapip uyumak istiyorum.Neyseki yarin temizligi kadin yapacak da aklim bir de evde kalmayacak.Sanirim bu haftasonu evde yatarak gececek.Ama olsun soguk kis pazarlarinda evde kocayla yapilan tembelligi seviyorum.Gazeteler yerde, pijamalar ustte, izlerken uyuyakalınmıs yarım filmler.Harika!! Bu haftasonunu boyle gecirirsek belki sonraki haftasonunu ailemin yaninda gecirebilirim.Yegenlerimi cok ozledim.Onların anne ve babalarini da, onların anne ve babalarini da (kendi annem ve babam oluyor efendim cumle biraz karisti aciklama geregi duydum).Bakalim tabi surpriz birsey olmazsa..Simdi ben bu onumde ki bir bucuk gunu bitirip yatmayi hayal edecegim izninizle....

Çarşamba, Kasım 23, 2005

- brownieler hazir...
-ufffffffff
-yaninda cay mı istersin kahve mi?
-kahve lutfen sade
Sonra ordan burdan sohbetler, evlilik halleri.Eski gunlerden en komik ve en huzunlu anilar.Gelecek planlari, dostlara yapilan kucuk simarikliklar.Disardan bakildiginda "buna da gulunur mu" denen sacma esprililere abartili kahkahalar...Iste gercek bir arkadasin yaninda yasanacaklarin bir kismi.
Yazinin basinda ki brownieler var ya hakikaten hazirdi.Davetde gercekti.Geri kalanın tamımı kurmacaydi.Ben uydurdum.Bir dost koltugunda oturmayali o kadar cok oldu ki.Uydurasim geldi.
Sonu basini hesaplamadigim cumleler kurmayali o kadar cok oldu ki.Insanin sevgilisi olabilir, kocasi olabilir, cok iyi bir aileye sahip olabilir.Ama tum bunlara soylenmeyecek cok ozeller vardir.Yasaginizi gunahinizi paylastiginiz, unutmak gerektiginde unutacak,size siz gibi olcak biri.Of cok ozledim.Brownie (tramisuda olabilir ) yaninda cayim.Dumani ustunde sohbetler ve hazine degerinde ici gulen bir cift goz...Tum uzaktaki dostlarim bugun hep kulaklarinizi cinlatacagim.Bugunu serefinize yasiyorum.Kalbim dolusu sevgilerimle...

Salı, Kasım 22, 2005

ezerocum beni sobelemis.o zaman kurallara uyacagiz ve cevapları yazacaz.
1.kaç saat internetteyim?
isim geregi sabah 8:30 ,aksam 18:00 (sure daha da uzayabiliyor)
2.kaç tane mail adresim var?
yuh! dort taneymis yaa..biri haric tamamini aktif olarak kullaniyorum.
3.benimle bütünleşen nick name im varmı?
evet bir ara su idi..simdilerde mitolojik isimlere takmis durumdayim.En sonuncusu pallas oluyor efendim.
4.internet ortamında tanışıp gerçek hayatımda pekişen arkadaşlıklarım oldu mu?
evet..cok hos dostlarim oldu..hala da gorusurum.
5.internet üzerinden alışveriş yapıyormuyum?
yapiyorum.bir kadin icin alisverisin sanali manali olmaz kardesim.
6.lütfen şu cümleyi iki sn. düşünüp ilk aklınıza gelen cümleyi yazınız "ya internet olmasaydı"
aslinda interneti aktif kullanmama karsin birazda muhalefetim.olamayabilirdi.o zaman da dostlarimin parmaklarindan dokulmus samimi mektuplar alir mutlu olurdum.
.......
bitmis...su an blog dunyasinda beni taniyan pek yok.(ezerocumdan baska)o yuzden tek taniyani sobeliyorum...yeldegirmenleri hadi bakalim.
not: yeldegirmenlerine nasil link verecegimi ,beni itinayla zahirleyen ezerocuguma sordum.."onu ssooonnaaa ogretirim sana" dedi..hahahaha ..sonnaaa ben de sizi sobelerim o zaman.
Lisedeyken okudugun bir duvar yazilari kitabi vardi.Oradan aklimda kalan ve hala zaman zaman kullandigim bir duvar yazisi var.."cok mutluyum..sakin ol yakinda gecer"...
Biri bana cok mutluyum dediginde ,sakin ol yakinda gececek diyorum.Bu nasil bir arabesk dayatmadir, bu nasil bir kaderciliktir...?Hayat tamami ile toz pembe olmasa da bu kadar da degil sanirim.Ne gerek var felaket haberciligine."Ozon tabakasi delindi, dunya buzula donusecek","kimyasal silahlanma caginda insanların genleri ya bozulacak ya da biz kiyameti erken getirecegiz","solcular olay cikardi , bu ulke kominist mi oluyor"," ulkuculer yuruyus yapti, kafatasti avcilari pesimizde","ulke mollalarin eline mi kaliyor, basbakan bilmemne seyhini ziyaret etti", "oyle derinden geliyorlar ki bir ihtilal yakindir"....Bu ve bunu gibi bir suru komplo teorisi ben kendimi hatirladigimdan beri var.Her donem farkli birsey.Kolay unutanlar icin tekmili birden ikinci baski.
2005 yilinin sonlarina geldigimiz su gunlerde memleket hala bildigin memleket.Dunya da oyle hala ayni hesap oyunlari, ayni kritik dengeler uzerine baskilar,ayni politik oyunlar.Dekorlar ve oyuncular degisiyor ama oyun hep ayni. Simdi madem boyle biz kendimize bakalim.Aydinlik kafali cocuklar yetistirelim.Okumayi sadece universite bitirmekten ibaret sanmayan, ogrenmeye acik, kendinden emin ,komplekssiz.Sonra gulumsemeyi ogrenelim,sonra dinlemeyi,sonra ifade edebilmeyi.Bir de boyle deneyelim bakalim ne cikacak?Hic birsey cikmasa bile doldurusa gelmez, psikolojimizi bozmayiz.En azindan elde var bir oluruz.
Simdi kendimiz icin birsey yapalim.En sevdigimiz muzigi acalim, bu soguk kis gunlerinde en sevdigimiz sicak icecegimizi alalim elimize ve on dakika kendimizi gune hazirlayalim.Hepimize mutlu bir gun diliyorum.

Pazartesi, Kasım 21, 2005

Iki kadin var, biri ait oldugu ortamda mutlu..İyi anne, iyi es,bakimli, cevresi ile ilgili ve ailesi ile ilgili gelecek planlari yapan, kendini ailesine adamis bir kadin.Digeri "bu olmamalıydı" diyen.Benim iyi bir isim, kariyerim,aksamlari katildigim is yemeklerim, yeteneklerimin heba olmadan iyi bir sekilde degerlendirildigi baska bir hayat.Cogu kadinin yasaminda yasadigi ikilemdir bu.Oyku soyle gelismistir.Kim oldugunu ya da ne oldugunu anlamadigi en taze yaslarda hayatinin erkegi ile karsilasmis, asik olmuslar evlenmisler.Tum arkadaslarinin gipta dolu bakislari arasinda mutlu mesut yeni yasamina baslamis.Derken bu mutlu yuvayi guzel bebeler suslemis.Evlendigi yillarda kendi kisisel yolculugunun ilk metrelerimde olan bu kadın 30 lu yaslarina geldiginde kesfinin buyuk bir kismini tamamlamis.Ve bir gun bakmis ki baska birsey var, ozlemini duydugu, hayallerine son bes yildir yerlesen,yasamin icinde mutlu cekirdek ailesinin disinda ama kesfedilmeyi bekleyen baska bir hayat.
Sonra onu sevmekten baska hicbir sucu olmayan esi ve cocuklari ile baska yasamin arasinda sikismis bunaltici bir surec baslar.Yillardir emek verdigi ve icinde guvende oldugu sakin limani, ailesi ve disarda tum olasi tehlikelerine karsin olmak istedigi, kariyer merdiveninin hemen kapinin disinda basladigi yeni deneyimlerle dolu yeni bir hayat.Sık sık kendi kendine sorulan "dogru hangisi" sorusu.Aslinda ikisi birden neden olmasin? Evet elbette olur.Tabi esi onu gec saatlere kadar calistigi zaman sorgulamazsa.Cocugu, onun evin icinde ki eksikligini duygusal travmalarla yasamasa.Bu nasil bir karmasa?Sonra o cümle "erken evlenmisim, yapacak cok sey varmis"
İste bu ikilem uzun ve sancili bir sure devam eder .Sonunda bir hayata karar kilinir ve akli diger hayatin dallarinda takili kalmis halde sectigi yasama devam eder.
Aslinda bu dalgalanmalari yasayan sadece kadin degil.Pek cok erkek de ayni seyi yasiyor.İcinde olamadagi diger yasami ozluyor.Bir cok kadin ve erkek evlerinin icinde baska , gonullerinde baska bir yasam ile dolasiyor.Sahi sizin evde kac kadin ,kac erkek yasiyor?

Cumartesi, Kasım 19, 2005

Nihayet beklenen haftasonu geldi.Simdi radyolarda ki sarki calar arkadaslar basbagiracak tum gun; "vveeeee istteeeeeeee bir hafta sonu daha geldiiii! bugun size haftasonu icin birkac onerim var dostlar, ctesi bilmemne showlandde bilmemkimin konseri var...sakin bir haftasonu gecirmek isteyenler sizi de unutmadik.bilmemnerde sizin icin gitar dinletisi var!! o da olmadi bogazda yelken yarislari var..hadi bakalim haftasonunu doyasiya guzel gecirmeye,! simdi de sirada ki sarki sizin icin ; benim icinn naaapparrdiinnnn!!! "
Hadi ya?! Cidden bu mudur? Birileri bu arkadaslara ctesi, hatta pazar gunu de calisan onemli bir kesim oldugunu hatirlatsin mumkunse..Ve birileri de Turkiye'nin İstanbul'dan ibaret olmadigini soylesin.Ben yillardir ishayatinin icindeyim bir kere dahi ctesi evde olabilecegim bir isim olmadi.Bazi islerimde pazar mesailerim bile vardi.Simdi bu radyo anonslari kime yapilir, o sansli kesim kimdir, oyle bir toplum varsa bu insanlar hakikaten o sergi senin bu dinleti benim dolasir mi?Bilemiyorum....Olsa iyi olurdu elbette.Ama ulkemizin gercekleri bambaska.Ben bu etkinliklere ya da bu hayat pespembe anonslarina karsi degilim.Sadece daha gercekci tavsiyeler, daha samimi ifadeler duymak istiyorum.Radyonun bir ucunda bu arkadasi dinleyen benim gibi bir muhalefeti gectim ama ya yasamin sarki calar arkadas gibi oldugunu sanan 17 yasinda ki bir kardesim soylenenlere kanip evini, ailesini mahallesini begenmezse.Bunla da yetinmeyip gidip hayal ettigi yasam icin bir takim "fedakaliklar" yaparsa.Zaten bazi programlar ve bazi diziler yeterince bos kafali hayal cocuklar uretiyor.Hic degilse tvden yaygin olan radyolardan daha mantikli sesler duymak istiyorum.

Cuma, Kasım 18, 2005

Gicik aldim...Bir suru seyden seyden gicik aldim.Simdi gidip bir cay alayim ve yazayim.Aslinda su neye kizdigimi bile bilmiyorum ..Yazdıkca cikar sanirim.Ya da bu oylesine abuk bir yazi olarak kalir.Cay alip geliyorum....
..........
Cay aldim geldim.Sonra bir arkadasim geldi onla sohbet ettik.İs konustuk vs.Yani bayagi bir ara verdim.Ama hala gicigim.Sefkat dolu annecilik oyunlarina,iyi evlat,erdemli insan,dort dortluk sahsiyet, herkesin sevgilisi mahallenin gullerine gicigim.Bir insanin belli bir cizgisi olmali, onu digerlerinden ayiran bir farki olmali,ozgun kilan,ozel yapan, hersey olabilir.Akilda kalmanin tek yolu bu neredeyse.Cok huysuz olsa da huysuzlugu cok yakistirdigim, merakli olmasi ile eglendigim, cikinti karakteri ile pek cok insanin gorup de dile getiremedigi seyleri dile getiren ve baskalarinin saygisini kazanan bir suru ornek taniyorum.Oysa insanlar kusurlari ile birlikte guzeldir.Yaptigimiz islerde oyle.İnsan olarak cuvallama hakkimizi kullanmaliyiz.Duvara carpmaliyiz bazen,bazen salak gibi davranabilmeliyiz,cocuk gibi aglayabilmeli,yanlis telafuz ettigimiz bi kelimeden dolayi kendimizi igrenc hissedebilmeli sonrada kendimizle sonuna kadar dalga gecebilmeliyiz.Cunku boylesi daha eglenceli.Daha saglikli ya da en azindan ben oyle dusunuyorum.Benim dogrum, benim blogum,benim yazim.Hahahahaha iste bu burasi benim coplugum istedigimi yazarim.Neyse sapittim yine ben gidiyorum.Bak artik gicik da olmuyorum, rahatladim.

Perşembe, Kasım 17, 2005

Turkiye-Isvicre maci 4- 2 bitmis..Yenilmisiz ama ezilmemisiz..Hakem cok artizmis.Yahu ya kadin oldugum icin ya da aklin yolu bir ,ben bu mac oncesi ve sonrasi hengameye hic akil erdiremiyorum.Simdi gecelim Isvicre bize soyle yapmis boyle yapmis..O kendine yakisani gostermis.Sen niye bunu olum kalim meselesi yapıyosun.?Sonucta bu bir spor ve tabiki birileri gulecek digeri baska sefere diyecek.Eger futbol bu kadar onemli kitleleri yonlendirecek bisey olsaydı teknik direktorler basbakan olurdu.Ama bu bir SPOR ..Yani bu faaliyete de kendi anlaminin disinda bir sey yuklemeye gerek yok.Zaten anlamli ve faydasi tartisilmaz degil mi ya?
Bizim sorunumuz kendimizle, kompleksimiz var.Yenecez ,ihtisamli basliklar atacaz gazetelere ve tatmin olacaz.Bu tip gundemler bizim asil meselemizden uzaklasmamizdan baska bir ise yaramiyor. Sen iyi yazarlar yetistir,kaliteli sporcular yetistir ,iyi filmler yap,memlekete vergini ode, basinda oldugun kurumun ya da sirketin kanini emme..Bak sen nasil adam gibi mansetlere tasiniyosun..Super guc'mus! Yemisim super gucunu, kendini bilen ,kendi icindeki yolculugunda hedefi olan ve bu amacla birlikte toplumu icin calisan bireylerden olusmus her ulus bence zaten super dir.Gucunu kendi yaratir.Ata'nın dedigi gibi "muhtac oldugumuz kudret damarlarımızda ki kan da mevcut"

Çarşamba, Kasım 16, 2005

beni "pasakli" ilan eden arkadasima duyurulur..utuler bitti..kisliklar yerlesti.ama o dedi diye degil havaya girdim...sonrada oturdum aliye'yi izledim.aliyenin agir agdali ana ozlemi rolundan baska o dizide herseyi seviyorum.belki anne olmadigim icin bunu anlamiyorum ama su an boyle hissediyorum.
yalniz bir sorunum var. u-ya-na-mı-yo-rum...ne olacak? sabahlari uyanmak bir iskence..belki de bu sehrin havasindan bilmiyorum..ya da tembelim..ama uyanamiyorum iste.oysa ne kadar ozeniyorum sabahlari civi gibi kalkan spor yapan, dus alan ve isil isil ise giden insanlara ,aslinda kadinlara..oyle olamadim bir turlu, hep uykulu hep daha fazlasini isteyen.oysa benim babam sporcu adam yıllardır,belki de bildim bileli sabah 5 de uyanir.sporuna gider, dusunu alir ,taze sikilmis meyve suyunu ya da gününe gore kahvesini icer ve isine gider..massallah tas gibi ..ben o adamin kizi degilim sanki..azicik cek babana be kizim.tarihimde tek spor aktivitem var.lisedeyken hentbol takimina secilmistim.( beni taniyanlarin ne kadar gulecegini tahmin ediyorum cunku ,hentbol gibi elle oynanan bir spor icin benim ellerim bayagi ufak denebilir)
zaten o deneyimden aklimda kalan tek gol var..o da kendi kaleme attigim.hahahaha dusundukce guluyorum ,ben kaleye kosarken kimse beni engellemedigi zaman uyanmam lazimdi ama demekki zafer sarhosluguna kapilmisim.. ve elbette sonuc husran..ya ne dalga gectiler benle.neyse ozetle benden sporcu yamagi bile olmaz.ben uykucu halime donuyorum.

Salı, Kasım 15, 2005

Dun inanilmaz yogun birgundu .Aksam oldu mu olduysa nasil oldu hic bilmiyorum.Tabi aksamin olmasi ile mesai bitmiyor malum kadiniz ve calisiyoruz,eve gidilir,evde ki malzeme gozden gecirilir,yemek dusunulur (neyse ki dun aksami esim buldu bana pisirmek kaldi)Sonra ise girisilir.Bakilir ki istenen yemek pilavsiz olmaz yanina bir de pilav yapilir.Sonra koca arar ve derki " yanina da soyle soyle bir salata" haddiiii simdi de salata yapmaya..Sonra kocanin dogum gunu oldugu hatirlanir ve her ne kadar toren istemediyse de pastasiz olmaz denir ve bir de pasta attirilir ortaya..!Ha bu arada bu yazdiklarima bakip benim harika kadin oldugunu kimse dusunmesin cunku yatagin uzerinde bekleyen kisliklar uc haftadir sec begen giy seklinde yatak uzeri dekoru olarak pek ihtisamli duruyor.Ve tabi bekleyen utuler.Ben sadece goz dolduruyorum arka odaya kimse girmedigi icin de durumu bir nebze kurtariyorum.Amaaann cok da umurumda degil ne zaman canim isterse.
Bugun pek bir mutlu geldim ise..Neden bilmem.Sanirim sevdigim isi yapiyorum.Sabah yilbasi promosyonlari ile ilgilendim.Aksama kadar bir suru planli isim var.Ben salak miyim?Yoksa bu ulkede yasarken baska turlu bir hayat oldugu (9 dan 17'ye ve ogle aralari olan bir is gibi) o hayatin icinde is cikisi hobilere zaman ayirilabildigi ve insan gibi yasandigi bir hayatin oldugunu hic bilmiyormuyum yoksa?! Her ne ise bu ulkeyi her ne kadar elestirsemde seviyorum ve baska bir yere gitmeye niyetim yok.Kaderimse cekerim;) Ama elestirmeyi de asla birakmam.
Ne guzel yazmak..Kendimi harika hissediyorum.Bir de okuyanlarim olsa kendimi bisey bile sanabilirim. :))))))

Pazartesi, Kasım 14, 2005

Haftasonu isyerinden bir arkadasimin dugununde idim.Her gelin gibi o da cok güzel olmustu zaten guzel kizdi.Simdi baska bir sehirde yasayacak.Umarim o benim gibi dogdugu yerden uzakta yasamanin zorluklarini hissetmez, ya da en az hasarla atlatir.Ben buyuk travmalar yasamistim.Hala da bu ozlem devam ediyor.Neyse zaman herseyi hallediyor sonucta.Oz olan mutlu olmaksa nerede mutlu isen orada ol.Pazar gunu de sabah bir arkadasimiz kahvaltiya geldi.Pazar kahvaltilari ile aramizda muthis bir ask var.Kizarmis ekmek kokusu yeni denenen omlet cesitleri,rengarenk receller (hepsinden yemesen de bulunsun,gonlun doysun degil mi ya) uzerine icilen keyif caylari..Bu güzel ortama iyi bir de sohbet eklendi mi tamamdir.Pazarin onemli bir bolumu iyi gecmistir diyebiliriz.Bizimki de oyle oldu.Kahvaltidan sonra (zaten onceki gece ki dugunden dolayi aksamdan kalma olan bizler) biraz uyuma ihtiyaci duyduk.Ufff tembellik dizboyu yani.Aksamustu de arkadaslarimiz ile yemek ve sinema yaptik."Maskeli Besler" i izledik.Hakkaten cok keyifli film yapmislar.Ellerine saglik.Safak Sezer basta hepsi cok iyi oyun cikarmislar.Iste boyle bir pazar daha bitti.Simdi yine ofisteyiz.
Haaa en onemlisi bugun sevgili esimin dogum gunu... Dun binbir numarayla, O'na belli etmeden aldigim armaganini bu sabah verdim.O'nun yuzunde ki mutlugu izlemek cok guzel.
Ama kutlama ,cicek ve pasta istemedi, zaten aksam katılmasi gereken bir is toplantisi var benim de isime geldi ;)

Cumartesi, Kasım 12, 2005

ilk merhaba yazimi yazdim.
okudum...
sonuc bir: eger anlasilir olmak istiyorsan turkce karakter kullanma..
sonuc iki:Allah dostarimi basimdan eksik etmesin.
sonuc üc:abi omrum oldukca daha neler ogrenecegim kimbilir.
ben bu isi sevecegim galiba..
:)