Salı, Kasım 22, 2005

Lisedeyken okudugun bir duvar yazilari kitabi vardi.Oradan aklimda kalan ve hala zaman zaman kullandigim bir duvar yazisi var.."cok mutluyum..sakin ol yakinda gecer"...
Biri bana cok mutluyum dediginde ,sakin ol yakinda gececek diyorum.Bu nasil bir arabesk dayatmadir, bu nasil bir kaderciliktir...?Hayat tamami ile toz pembe olmasa da bu kadar da degil sanirim.Ne gerek var felaket haberciligine."Ozon tabakasi delindi, dunya buzula donusecek","kimyasal silahlanma caginda insanların genleri ya bozulacak ya da biz kiyameti erken getirecegiz","solcular olay cikardi , bu ulke kominist mi oluyor"," ulkuculer yuruyus yapti, kafatasti avcilari pesimizde","ulke mollalarin eline mi kaliyor, basbakan bilmemne seyhini ziyaret etti", "oyle derinden geliyorlar ki bir ihtilal yakindir"....Bu ve bunu gibi bir suru komplo teorisi ben kendimi hatirladigimdan beri var.Her donem farkli birsey.Kolay unutanlar icin tekmili birden ikinci baski.
2005 yilinin sonlarina geldigimiz su gunlerde memleket hala bildigin memleket.Dunya da oyle hala ayni hesap oyunlari, ayni kritik dengeler uzerine baskilar,ayni politik oyunlar.Dekorlar ve oyuncular degisiyor ama oyun hep ayni. Simdi madem boyle biz kendimize bakalim.Aydinlik kafali cocuklar yetistirelim.Okumayi sadece universite bitirmekten ibaret sanmayan, ogrenmeye acik, kendinden emin ,komplekssiz.Sonra gulumsemeyi ogrenelim,sonra dinlemeyi,sonra ifade edebilmeyi.Bir de boyle deneyelim bakalim ne cikacak?Hic birsey cikmasa bile doldurusa gelmez, psikolojimizi bozmayiz.En azindan elde var bir oluruz.
Simdi kendimiz icin birsey yapalim.En sevdigimiz muzigi acalim, bu soguk kis gunlerinde en sevdigimiz sicak icecegimizi alalim elimize ve on dakika kendimizi gune hazirlayalim.Hepimize mutlu bir gun diliyorum.

Hiç yorum yok: