Çarşamba, Aralık 28, 2005

Hiç bir amaç için beklerken beklemekten yoruldunuz mu? Benimkide soru mu şimdi, herkesin yaşamında en az bir kez böyle bir şey olmuştur.
Her birimizin sabır eşiği farklı olduğu için kimimiz çabuk öfkeye kapılmışız kimimiz biraz daha beklemişizdir.
Şimdilerde ben biraz öyleyim.Nankörlük etmeyeyim hayatımda herşey bir gün mutlaka istediğim gibi oluyor.Ama o kadar geç oluyor ki...İstemekten yorulup vazgeçtiğim zamanlar geliyor çoğu zaman.O zamanda sevinsem mi sitem mi etsem bilemiyorum.Yaşamda olan ve olacakları biraz kaderci ve birazda faydacı karşılarım genellikle.
Faydacıyımdır çünkü zaman içinde yaşanan herşeyin ama herşeyin insanın kendi iç yolculuğunda bir aşama olduğunu ,edinimlerin o insanın insan olmasına katkısı olduğunu düşünürüm.Bir nevi talimdir bu.Ruh talimi...Kaderciyimdir çünkü hayatımızda çok ufak şeyleri değiştirebiliyoruz gerçekte hazır bir kurgu var ama siz bunu çoğu zaman farketmeden yaşıyorsunuz.Ve bir gün diyorsunuz ki "ne kadar çabalarsan çabala işler olacağa varıyor" Bu duyguyu ilk kez "Melekler Şehri"isimli filmde hissetmiştim.Meg Ryan aşık olduğu adamın bir ölü olduğunu öğreniyor, adam yani Nicholas Cage , bir ölü olarak aşık olduğu kadınla birlikte olamayacağını, bir tercih yapması gerektiğini anlıyor.Tekrar sevdiği kadın uğruna ölümlü olmayı seçiyor.Tam da mutlu olacaklar derken kadın bir trafik kazasında ölüyor.Kaderde ayrılık var bir şekilde ayrılacaklar kadın ölü ya da adam ölü farketmez.Çok üzülmüştüm filmi izlediğimde.Ve etrafımı uzunca bir süre bu olgunun varlığını sınayarak gözlemlemiştim.Kader yani var mı biz mi uyduruyoruz?Kadere inanıyorum bu benim kendi kişisel görüşüm elbette ve bu kaderin içinde enteresan bir adalet dengesi olduğunu düşünüyorum.Her ne yaşarsak yaşayalım konuları birbirine bağlayan görünmez bir bağ var ve neyin ne için öyle olduğunu anlamamız bazen yıllarımızı alıyor.Eğer yaşamın şartlı refleks olmasının dışında başkaca şeyler içerdiğini düşünenlerdenseniz "iyiki" leriniz "keşke"lerinizden çok oluyor.Çünkü yaşadığınız herşeyden bir ders almışsınız, deftere yazmışsınız ve kütüphaneye koymuşsunuzdur.Bir gün lazım olduğunda açıp okumak için hazırdır artık.
Tüm bu yazdıklarıma kalpten inanıyorum.Fakat kusurlarıyla doğmuş bir insan olarak bugünlerde bıkmadan dilediğim ve hep doğru zamanı bekliyor dediğim şey için küsme hakkımı kullanıyorum ve elde etmek için parmağımı bile kıpırdatmak istemediğimi bildiriyorum.Küstüm işte.Vazgeçtim..Var mı ötesi? Umut fakirin ekmeği ama benim bugünlerde ekmeğe alerjim var. Bunu yazarken gözlerimin dolmasını istemiyorum kafamı başka bir rüzgara çevirdim artık.Başka ufuklara yelken açmanın zamanı geldi.Ben demir alıyorum size mutlu yarınlar diliyorum.

1 yorum:

zehra dedi ki...

aşkııım yapma böyle küsme sana yakışmaz.