Pazartesi, Aralık 12, 2005

Yagmur siddetini gittikce daha cok arttiriyordu.Silecekleri daha hizli calistirmaya basladi.Cama vuran damlalar hizla arabanin camina vurup dagiliyordu.Arabanin ici sicakti.Yol aldigi otoban pek kalabalik sayilmazdi.Arasira gecen kamyon ya da otomobilden baska sadece kendisi vardi.Yolun solunda ,otobanin disinda agacli yolun icinden gecen tren yolu, ona nedenini anlayamadigi bir ozlem duygusu veriyordu.Bir an baktigi tren yolundan gozunu tekrar otobana cevirdi.Yine dusuncelere daldi.
Otomobilin muzik calarinda Goran Bregovic'in besteleri yukseliyordu.Bu besteciyi dinlerken ruhu ihtiyaci olan dalgalanmalari yasiyor, bazen cosuyor,bazen huzunleniyor herbir enstrumanda, herbir vokalde kendini baska bir yerlerde buluyordu.Muzigin sesi oldukca yuksekti.Yagmurun sesini duyamiyordu.Sadece camdn disari baktıginda uzayip giden yagmurlu bir yol ve onun tamamlayan bir muzik vardi. .Insan beyni ne kadar ilgincti.Daha simdi kendini bir film karesinde dusunen kadin ,az onceki hickiriklara bogulmak uzere olan kadin degildi sanki.
Oysa bu yola nasil kotu bir halde cikmisti.Kendini bir fazlalik gibi hissediyordu.Sezen'in sarkisindaki gibi "bir mendil gibi burusturulup firlatilmis"...Kalbinin uzerinde kocaman bir agirlik vardi.Nereye gitse, ne yapsa gecmeyecekti sanki.Bir an olmek istiyor,sonra oldurmek..Sonra hicbirsey yapmadan icine kivrilip donmek istiyor ne yapacagini bilemiyordu..Aynada kendine bakti birden bire bir acima hissi dogdu icinde.Nasilda caresizdi.Nasilda gozleri huzunlu idi.Muzigin sesini daha da acti.Birden gozlerinden yaslar bosandi.Yuksek sesle sular seller gibi agliyordu.Bunu durdurmasi imkansiz gibi gorunuyordu.Bregovic'in besteleri esliginde zamanini bilmedigi uzunca bir sure agladi.muzigi kapattı.Yagmur biraz hafiflemis ama kesilmemisti.Simdi artık yagmuru duyabiliyordu.Sonra kendine anlatmaya basladi.Benim kimseyle derdim yok ki dedi.Kimsenin tabaginda gozum yok.Ben sadece kendimi biliyorum.Sadece yolumda yurumeye calisiyorum.Derdim kimseyle..Derdim kendimle...Anlamsiz konusuyordu ama kendi icinde kurdugu mantigi kendisi anliyordu nasil olsa.Kendine anlatirkende kelimeleri sececek hali yoktuya...
Kahretsin dedi.Kahretsinki herseyi yerli yerine oturtmak istiyorum.Kahretsin ki kendimi anlatmaya cabaliyorum.İstifa etmeliydi..Evet evet istifa etmeliydi.Bu kadar hirpalanmaya degmezdi.Bir gun baska bir yerden bir daha baslardi.Hem bu adamla ayni cati altinda olmayacakti belli olmustu.Nasilda kisisellestiriyordu herseyi.Oysa kavga etmis olabilirlerdi ama bunu ise yansitmak cok cocukca idi.Tanistikleri gune lanet etti.Hic girmeseydi hayatima keske dedi.Keske hic gormeseydim.Hic gormeseydim derken tekrar ici acidi.Yine aglamaya basladi.Adamin yuzu geldi gozunun onune.Gulumsediginde gozlerinin kenarinda olusan kırısıklıklari hatirladi.Sinirlendiginde ince parmaklarini nasilda masaya ritmik bir sekilde vurdugunu, bu hareketin o ellere nasil bir guzellik kattigini.Doner yerken farkinda olmadan gulumsedigini hatirladi..Ne kadar cok sever doneri.Aci hic yiyemedigi halde yemek icin israr edip gozlerinin yasardigini....Gulumsedigini farketti.
Cok kizdi kendine cok.Gaz pedalina asildi.Sana hak kizim dedi.Ne gelse basina hakediyorsun.Adam seni genel mudurunun yaninda iki paralik etti ,sen onun parmaklarini dusunuyorsun.Yok yok bu boyle gitmez dedi.Bitecek bu is.Hem isten ayrilacak hem bu adamdan.Peki bunu soylerken kalbinin ustundeki agir ve sicak sey ne idi.Niye nefesi daraliyordu.Nasil mutsuzdu.....Yine aglamaya basladi.
Sehirden hayli uzaklasmisti.Hic donesi yoktu ama hava karariyordu.Ofisten hizla ve birsey soylemeden ciktiginda saat 16:00 ya geliyordu.Aramasinler diye telefonunu kapatmisti.Aklina annesi geldi.Saate bakti..Uffff cok gec olmustu.Hemen telefonunu acti.Annesinin uzulmesine dayanamazdi.Ararsa sesini nasil kontrol edecekti? Nasil birsey belli etmeyecekti anacigina.En guvenli yere gitmeliydi.Eve...Dus alip yatacakti.Ertesi gun ise gidecek istifasini verecek.Bir ay sonra ayrilacagini bildirecekti.Sonucta bitirmesi gereken isler vardi.Ask acisi cekmesi isine ozen gostermemesini gerektirmezdi.Sonra ogle yemegi icin ondan randevu alacak, ogle yemeginde bu isi bitirecekti.Bunlari icinden gecirirken yine yuregi sikisti, gozleri doldu.Ama bu kez saglam duracakti.Bu is bitmeliydi,O bitmeden bu is bitmeliydi.Gulumsedigi zaman gozlerinin kırısıgı,inci gibi disleri,ince kemikli elleri,kara gozleri.Ona bakarken eli cenesinde dalgin durusu...........
Derin bir nefes aldi.Kararli bir hareketle donus yoluna sapti.Yagmur devam ediyordu.Telefon sesi ile kendine geldi.Annem dedi, cok merak etmistir.Telefona bakmadan telasla acti.Diger taraftan gelen ses annesi degildi.Bir an yureginden agzina kocaman bir ates topu sicradi.
-Sevgilim, diyordu.
-Cok uzgunum, ozudiliyorum.Sadece seni..............
........................
o arada bir suru sey konustular.
Telefonu kapatti.Cami acti disardan harika bir koku geliyordu.Yagmur mu kekik mi dedi.Mis gibi ..İcine cekti havayi.Usudu cami kapatti.Muzigi acti.Goran Bregovic ona donus yolunda eslik ediyordu.Nasilda ritm var bu sarkda dedi.Ellerini direksiyona vurarak eslik etti sarkiya.
Sonra telefonu aldi annnesini aradi.
-Annelerin guzeli, ne yaptin bakalim aksama kizina..Cok aciktim anne.Evet geliyorum.Haaaa anne beyaz bluzumu yıkadin mi? Selim'e yarin aksam yemege cikacagiz.Bir de inci kolyeni alacagim haberin olsun....

Hiç yorum yok: